BA'NDO EKİBİ VE YENİ MAD KİMLİĞİ

Marka Ajansı Ba’ndo tarafından tasarlanan ve üretilen yeni “MAD” kurumsal kimliği ve süreç üzerine sohbetimiz yemde. N2O ekibi olarak, MAD projesinin sonunda ortaya çıkan eğlenceli ve aynı zamanda cesur kimliği çok beğendik. Kontrollü bir şekilde yorumlanabilmeye ve çılgınlaştırılmaya açık M harfi ve maskot ise bu projenin ismine münhasır kısmı.

Ba’ndo Ağzından: MAD

"MAD'in marka kimliğini tek bir kelimeyle özetlememiz gerekseydi, bu kelime 'cesur' olurdu. Ama sadece bu değil; aynı zamanda tutkulu ve asi! MAD logosunu sadece tipografik bir çözüm olarak değil, ruhu olan bir karakter olarak düşündük. MAD biraz çılgın, biraz öfkeli ama çok meraklı!

Minimal ve çarpıcı bir tasarımla içeriğimizin tutkusunu ve yaratıcılığını öne çıkaran bir ifade yarattık. Logomuzun keskin hatları ve çarpıcı detayları MAD'in ruhunu en iyi şekilde yansıtıyor. Hem sağlam hem de esnek, bize sonsuz olasılıklar sunuyor.

Logo, retro tarzıyla geçmişin tüm güzel şeylerini sıcak bir şekilde selamlıyor.Biraz 80'ler havası, biraz pop art, biraz da bugün ve yarın var.Bu da markamıza eşsiz bir tat veriyor."

Müşteri: MAD

MAD, yaratıcılık ve tasarımın en uç noktasında yer alan dijital bir haber portalıdır. Yenilikçi fikirler ortaya koyar, ilham verici çalışmaları sergiler ve pazarlama, reklamcılık ve tasarım alanlarındaki liderlerle röportajlar yaparak günümüzün yaratıcı anlayış alanındaki trendlerin dokunduğu bilgileri taşır. Okuyucuyu daima ileriye taşıyor, yaratıcı dünyanın öncüleri ile zaman geçirmesini sağlıyor.


Ba'ndo Ekibi

Yaratıcı Yönetmen: Emrah Doğru

Tasarım: Bengisu Demirkaya

İllüstrasyon: Bengisu Demirkaya

Hareket Tasarımı: Bengisu Demirkaya, Mahmut Kalyoncu

Strateji, Metin Yazarlığı: Bahar Nihal Ersözlü

Müşteri Yönetimi: Göksel Balaban

Proje Yöneticisi: Göksel Balaban

Geliştirici: Ba'ndo

Case Photography: Göksel Balaban

MAD: Batuhan Çevik

Fontlar: Roboto by Christian Robertson & NewsReader by Production Type

Müşteri: MAD

25.07.2024

1.) Ba’ndo kısaca nedir? Ne tarz işler yapar? Nasıl bir tavrı vardır?

Özünde Ba’ndo bir marka ajansıdır. Anlamlı ve geleceğe dair markalar yaratmaya takıntılı bir yeriz. Bu yolda üretimimizi kamçılayan üç değerimiz var “merak, tutku ve yetenek”. Meraklı olma içgüdüsü ile başlayan bir süreç bu. Merak olmadan kişinin etrafıyla ve kendi dünyasıyla kurabileceği kuvvetli bir ilişkiden söz edemeyiz. Merak sonucunda ise tutku ortaya çıkar. Çevrede olan bitenleri, varlıkları, eşyaları merakla inceleyen biri, bu materyallere tutkuyla ve ilgiyle yaklaşır. Güçlü ve olumlu duygular hissetmeye başlar. Bu ilginin kaçınılmaz sonucu da yetenek doğurur. Yetenek doğuştan mı gelir sorusu hep tartışılır. Kişinin doğuştan eğilimleri olabileceğine inanıyorum, ancak bizim esas aldığımız yetenek, merak sonucunda bir aktiviteye yöneltilen tutkulu bir odağın sonucudur. Ba’ndo bağımsız bir ajanstır, bu sayede her işimize yaklaşırken sorgulayıcı yaklaşımımızı koruyabiliyoruz. Anlamlı ve hakiki bir iş yaratabilmek için elimizdeki her veriye, her metne, her görsele, her tasarıma sorgulayıcı yaklaşıyoruz. Meselenin özünü anlamaya çalışıyoruz. Ba’ndo’nun tavrı anlamak üzerine kuruludur. 



2.) Mad Projesi sürecini ve proje ekibini kısaca anlatır mısınız?

Projede kişi sayısı az ama çok güçlü bir ekiple birlikte çalıştık. Emrah Doğru, yaratıcı yönetmenliğinde, ben (Bengisu Demirkaya), tasarımcı ve animatör, Bahar Nihal Ersözlü, strateji ve metin yazarı olarak katkı sağladık. Müşteri ilişkileri ve proje yönetimi Göksel Balaban tarafından yürütüldü. Hareket tasarımı için de çok sevgili Mahmut Kalyoncu ile çalıştık. Aslında yarattığımız her projenin, oldukça zorlayıcı ve sancılı bir üretim süreci var. Bir markanın sınırlarını çizmek, bağlamını oluşturmak en zorlandığımız kısım oluyor. Bunun için doğru soruları sormak çok önemli. Bu kısım MAD özelinde nispeten daha ılımlı geçti. MAD logosu oluştuğu andan itibaren, ne yöne evrileceği kaçınılmaz olarak belli olmuştu. Dolayısıyla bundan sonrası içgüdülerimizi dinlemek ve fazlalıkları atmakla geçti aslında. Belirsizlikleri azalttıkça çok daha keyifli bir tasarım süreci geçirdik. Fakat iş üretimin craft kısmına gelince bizler biraz acımasız olabiliyoruz. Yaptığımız her üretimin mükemmellik peşinde uzun bir git gel dönemi oluyor. En ince ayrıntılara dikkat ediyoruz, ve yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu da sonucunda hem bizim hem marka sahibinin hem de bakan kişilerin büyük keyif aldığı işler doğuruyor.

3.) Mad Projesi sürecinde en stresli, en keyifli, en çıkmaz...vs dilediğiniz bir anınızı anlatır mısınız?

Her şeyin “0” noktasında olduğu ve markanın dünyasına dair hiç bir verinizin olmadığı yer projelerin en zorlayıcı kısmıdır. Burada görgünüz ve sezgileriniz size yol gösterir. Ki burada sezgilerinizi ya da görgünüzü harekete geçirmek için derin bir araştırma süreci devreye giriyor. En zorlayıcı taraf bizim için neredeyse her projede bu kısım oluyor. Fiziksel tavrını ve markanın karakterini belirledikten sonra üretimleri yapmaya başlıyoruz. Mad’in bağlamını oturttuğumuz, tüm tasarım ögelerini hazırladığımız, ve kurallarının belirlendiği bir nokta vardı. Buradan sonrasında MAD’e dair bir üretim yapmak keyifli hale gelmişti. Artık dünya belli olmuştu, ve gerçek bir üretim hazzı yaşayabiliyorduk. Oyun alanı yaratmaktan söz ediyorum aslında, tüm oyuncaklarımız hazırdı ve biz dilediğimiz gibi oyun kurabiliyorduk.


4.) Proje sonunda Mad ile direkt özdeşleşen bir çizgi dili ve maskot görüyoruz. Projenin brief sürecinden beri istenilen bir durum muydu? Yoksa proje içinde mi gelişti? Maskotun hikayesini kısaca anlatır mısınız?

Projelerimize ilk olarak bağlam oluşturmakla başlarız. Henüz hiçbir görsel materyalimiz yokken bu projenin nasıl bir ruha sahip olduğu, hangi duygulardan besleneceği belliydi. Sonrasında MAD logosunun üretimi ile birlikte, harflerin taşıdığı ifadelerin üzerine gitmek, ve onları genişletmek gerektiğine karar verdik. Her proje kendi bağlamında farklı tasarım yönelimlerine ihtiyaç duyar. MAD özelinde iletmek istediğimiz bu “çılgınlık” halini çeşitli illüstrasyonlarla ve maskotlarla en uygun şekilde izleyiciye geçirebileceğimizi hissettik. Maskotların yalnızca kısıtlı ifadelerden (kaş, göz ve burun) oluşması sayesinde onları çeşitli yüzeylere uyguladığımız eğlenceli bir dil ortaya çıktı. Maskotlar markaların görsel taşıyıcılarıdır. Her projede maskot ya da bu anlamda sinyal üreteceksiniz diye bir netlik yoktur. Fakat bu yaklaşımın, MAD’in özgün ve çılgın çizgisine ve anlatım diline çok uygun düştüğünü fark ettik.

5.) Proje sürecinde hangi yaratıcı fikir veya çözümler öne çıktı?

MAD projesi kapsamında M harfinden başlayan “surat ifadeleri” öne çıktı. Buradaki grafik ilişki bizi gıdıkladı. “M” harfinin alt bacaklarını kızgın, şaşkın, mutlu vs ifadelerle zenginleştirecek bir alan keşfettik. Bu alanı da iletişimimizin birincil görsel diline çevirmeye karar verdik. Bunu nasıl bir sonraki aşamaya taşıyabiliriz, nasıl iletişimimizi kuvvetlendirmek için kullanabiliriz diye düşündük. Sonuçta herkesin kullanabileceği bir online “story generator” uygulaması yarattık. Bu uygulama ile dileyen herkes kendi MAD karakterini yaratıp bunu instagram story’lerinde paylaşabiliyor. Oldukça keyifli ve iletişime açık bir kanal ürettik. Böylelikle yarattığımız marka kimliğini bir iletişim aracına dönüştürmüş olduk aslında. Kullanıcı ile ilişkisini genişletmek ve oyun alanına insanları dahil etmek için güzel bir yol oldu bizim için. Çocukluktan getirdiğimiz keşif ve kişiselleştirme içgüdümüzü harekete geçiren bir yöntem bu. Parçaları birleştirmeye ve bize ait olan özel bir şeyler üretmeye hep meyilliyizdir. 



6.) MAD projesinin tamamlanmasının ardından aldığınız geri dönüşler nasıl oldu?

Üzerinde incelikle düşündüğümüz, belki günlerce, haftalarca tartışarak vardığımız kararlar vardı. Aldığımız tepkilerle birlikte bu seçimlerin amacına hizmet ettiğini görmek fazlasıyla gururlandırıcı oldu bizim için. MAD yayınlandığı ilk günden beri alıcısıyla güçlü bir iletişim kurmakta hiç zorlanmadı. Tasarım yayıncılığı alanında dünyaca ünlü, ve global sektör genelinde fikirlerine değer verilen yayın platformu Brand New tarafından günün “reviewed” işi olarak seçildi, ve oldukça da olumlu bir değerlendirme aldı. Bunun tamamen organik olarak geliştiğini de belirtmeliyim, platformun iki ortağından biri olan Armin Vit projeyi oldukça eğlenceli buldu.

Bunun yanı sıra aslında MAD projesinin tamamlanmadığını da söyleyebilirim, hayatına yeni başlayan bu online haber platformu için çok çarpıcı bir görsel kimlik ile güzel ve dikkat çekici bir başlangıç yaptık. Ancak MAD ve Ba’ndo iş birliği uzun vadede devam edecek. Yakın zamanda Türkiye’de benzerlerini çok görmediğimiz, tamamen tasarıma odaklanmış bir etkinlik planımız var. Türkiye’deki tasarım ortamının gelişmesini, tasarım üzerine yapılan sohbetlerin derinleşebileceği ve bu sayede hep birlikte sektörümüzü ve kendimizi geliştirebileceğimiz bir ortam yaratmanın peşindeyiz.