Sahne tasarımcısı Johanna Mårtensson, ve eserlerinden ‘’Decor’’ yemde. 2009'da Stockholm'de "ekmek şehri" çalışmasını oluşturdu ve altı ay boyunca günlük çürümesini fotoğrafladı. Sanatçı bizim kabul ettiğimiz gerçeklik etrafında fanteziler kurmuş ve bunu kurgusal bir senaryoya ait bir sahne tasarımı olarak görmüş. Bu senaryo, elbette gelip geçiciydi çünkü doğası buydu. Peki arkasında ne vardı? Çürüdüğünde ne olacaktı?

Sanatçı bu fotoğraf enstalasyonuyla, kendi gerçekliğimizi sorgulamamıza ve onu geçici bir sahne dekoru gibi görmemize davet ediyor. Düzenli aralıklarla fotoğraflarını çekerek, şehrin yeşermekte olan refahtan küflenip çürümeye doğru ilerleyişini belgelemiş. Bu çalışma, insan olmadan doğanın nasıl hızla kentleri ele geçireceği ve inşa ettiğimiz yapıların nasıl yavaş yavaş yok olacağı üzerine düşündürüyor. Mårtensson, bir bilim makalesinden esinlenerek, insanlar tarafından terk edilmiş bir şehrin ne kadar hızlı bir ormana dönüşeceğini ve dünyanın bizsiz ne kadar iyi durumda olacağını hayal etmiş. Elektrik kesintileri, tünellerin suyla dolması, binaların küflenmesi ve metallerin paslanıp çözülmesi gibi süreçler, insan yapımı yapıların ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor. Johanna Mårtensson’un yaratıcı vizyonu, izleyicilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kentsel çürümenin ve doğanın yeniden doğuşunun hikayesini anlatıyor.